Antijen Ne Zaman Oluşur?
Kayseri’de Bir Gencin Hikayesi
—
Bazen Cevaplar Bizi Bulur, Bazen Biz Onları Ararız
Bir sabah, Kayseri’nin o keskin soğuğunda güne başlarken içimde bir huzursuzluk vardı. O an gözlerim, masamın üzerinde duran bir kitapçığa takıldı. “Antijen ne zaman oluşur?” yazıyordu. Bu soru basit gibi görünse de bana çok şey anlatıyordu. Her bir harfi, her bir cümlesi, bir soruya dair hissiyatımı çekiştiren, beynimdeki bulanıklığı biraz olsun aydınlatan bir ipucu gibiydi. Belki de bir şeylerin cevabını arıyordum. Bilmiyordum ama bir şekilde bu soru beni hep meşgul etti.
—
Bir Anı, Bir Yansıma
Geçen yaz, tam bu zamanlar, Kayseri’nin o sımsıcak havasına karışan bir arkadaşımın hastalığı vardı. Her şeyin güzel gittiği o yaz ayında, aniden tıpkı bir fırtına gibi düşüncelerim darmadağın olmuştu. Kendisini hastaneye yatırdılar, uzun bir süre tedavi süreci geçti. Bunu yazarken bile içimde bir burukluk var. Onun hastalığı, beni daha önce hiç bilmediğim bir şekilde etkiledi. Vücudunun savaşmaya başlaması, her gün değişen test sonuçları, küçük adımlar ve sonra birdenbire “antijen” diye bir şeyin anlamı… Bu kadar önemli mi gerçekten?
Antijenin, bağışıklık sistemine yabancı bir madde olarak girmesi ve vücudun savunma mekanizmasının bir şekilde ona karşı savaşması gerektiği hakkında her şey çok karmaşıktı. Ama bu sorunun cevabı bende bir yerlerde gizliydi. “Antijen ne zaman oluşur?” diye düşündüm. Herkesin hastalanmakla, tedaviyle, iyileşmekle ilgili geçmişinde bir deneyimi vardır. Bu soruyla o an, sadece bir bilimsel terimi değil, hislerimi de sorguluyordum. Belki de duygusal olarak antijenlerim vardı. Hangi anımda, hangi düşüncemde oluşmuşlardı?
—
O Anki Kırılma Noktası
Bir gün hastaneden dönüş yolunda, tekrar hastalığın beni sardığını düşündüm. Gözlerim yaşarmıştı. Ama bu sadece ona duyduğum endişe değil, her şeye karşı duyduğum güvensizlikti. Antijenin oluşmaya başladığı o anları düşündüm. Bir an bir şeyin, bedenine girmesi ve bir şeyin seni savunmaya başlaması… Bir şekilde, her hücrende bir şeyleri onarmaya çalışma hali.
Bir şekilde o anlar, her birimizin hayatında gerçekleşiyor. Kalbimizdeki yaralarla, aklımızdaki korkularla savaşıyoruz. Antijenlerin hayatımıza girmesi de tam olarak böyle bir şeydi; bir şeylerin arıza yapması, bir sorunun meydana gelmesi ve ona karşı savunma geliştirmeye çalışmamız. Ama bazen çok fazla bekleriz, bazen çok geç kalırız, bazen de hiç oluşmazlar. Ve o zaman biz yalnız başımıza kalırız.
—
Savunma Sistemi, Kendiliğinden Güç Bulur
Sonra o sabah masamın üzerindeki kitapçığa tekrar baktım. Antijenlerin vücutta savunma başlatması, bir şekilde hayatımdaki boşlukları doldurmuştu. Birçok sorumun cevabını bulduğumda fark ettim ki, antijenin oluştuğu an, genelde savunma için bir şeylerin harekete geçtiği an oluyordu. İşte o an, bana da bir şeyler oluyordu. Kırılganlıkla başlayan bir şeyler… Kendimi savunmaya başladım. Gözlerim artık korkudan değil, anlayıştan yaşarmaya başlamıştı.
Bir yandan Kayseri’nin o buz gibi rüzgârı beni sarmışken, bir yandan da bir şeyler kendiliğinden değişiyordu içimde. Savunma… Birçok şeyin parçası. Ve evet, antijen o an oluşuyordu. Bir bakıma bu süreç, hayata karşı ben de bir savunma başlatıyordum. Her şeyin başlangıcındaki karmaşa, bir gün bir sistemin çalıştığını ve hissettiklerimi şekillendirdiğini kabul etmeye başlamak gibiydi.
—
Sonuç: Her Şeyin Başlangıcı Olan Anlar
Kayseri’nin o sabahı… Ben, masamın başında o soruyu sorarken, hayatımda da bir savunma oluşuyordu. Antijenin vücudumda bir şekilde başlaması, sadece fiziksel değil, duygusal bir savunmanın da başlangıcıydı. O an, bir şeyin savunmaya geçmesi, duygusal sağlığımız için de aynı derecede önemliydi.
Bazen hayat, biz istemesek de, beklemediğimiz anlarda bir şeyleri ortaya çıkarır. Antijenin vücuttaki rolü gibi, duygusal savunmalar da bazen kendiliğinden ortaya çıkar. Ama en önemli şey, savunma başladığında, kendi iç yolculuğumuzda bir şeylerin değiştiğini fark etmek.
Bence her şeyin başlangıcı, bu savunmaların içinde gizlidir. Bedenimiz gibi, ruhumuz da bir noktada, iyileşmek için savaşmaya başlar. O zaman antijenlerin ne zaman oluştuğu sorusunun cevabını biraz daha iyi anlayabiliriz: İnsan kendisini savunmaya başladığı her an, antijenler oluşur.